YEŞİL MUTABAKAT NEDİR?
Günümüzde yaşanan iklim krizi, dünyanın hayatta kalmasına karşı çok ciddi bir tehdittir. Dünya üzerinde yaşayan sadece insanların değil diğer bütün canlıların hayatını etkilemekte olan iklim krizini etkilerini azaltmak ve tamamen ortadan kaldırmak için birçok ülkede önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu yaşanan krizi önlemek için, %100 temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları, sürdürülebilir tarım ve benzeri yöntemleri hayata geçirecek yeni bir düzenin gerekliliği üzerin bir küresel bir fikir birliği vardır.
Hava kirliliği, kuraklığa bağlı olarak tarımsal üretim düşüşü, su kirliliği, salgın hastalıklar ve olağan üstü iklim olaylarının sıklığı ve tahribatları her geçen gün artmaktadır. Bu durum kötüleştikçe, yiyecek, su ve toprağa erişim için yapılan savaşlar da tabii ki olağan hale gelecektir.
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli ‘nin son raporu, dünyanın küresel ısınmadaki artışı 1,5 ° C’nin altında tutması gerektiği konusunda uyarıda bulundu ve dünya çapında harekete geçmek için 12 yılımız kaldığını belirtti. Böyle bir eylem için de zamanımız azalıyor.
İklim krizinin etkileri ve sebepleri ile bilimin ışığında ve bilime uygun bir şekilde mücadele etmek gerekmektedir. Bu mücadele insanların hayat standartlarını geriye götürmemeli, eşitsizlikleri azaltmalı ve tamamen ortadan kaldırmalıdır. Mevcut ekonomik düzenle bu hedeflere ulaşılması mümkün değildir.
Yeşil Yeni Düzen çalışmaları ise bu konuda en iyi çözüm ve umut olabilir.
Yeşil Yeni Düzen Nedir?
Öncelikle Yeşil Mutabakat, iklim değişiklikleri ile mücadele edebilmek için geleceğe yönelik planlar ve önlemler ortaya koyan karar metinlerine verilen ortak isimdir. ABD’de Yeni Yeşil Mutabakat (Green New Deal), Avrupa da Yeşil Mutabakat (Green Deal) olarak adlandırılan aksiyon planları küresel iklim değişiklikleri ve çevre sorunları ile baş etmeye çalışırken yeni işlerin yaratılması, işsizliğin azaltılması ve ekonomik eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını da amaçlamaktadır.
Yeşil Mutabakatın en önemli hedefi karbon nötr bir toplum ve ekonomi yaratmaktır. Bunun için ülkeler, eyaletler, şehirler ve kurumlar net sıfır emisyona geçiş tarihi hedefleri koymaktadır. ABD ve AB nin net seragazı emisyonlarını sıfırlama tarih hedefi 2050 dir. Çin 2060 yılından önce karbon nötral bir ekonomiye sahip olmayı hedeflemektedir. Dünyada bir çok ülke 2050 yılı hedeflerini kanunlaştırmıştır. Finlandiya 2035’te, Avusturya, İzlanda ve diğer bir çok ülke 2040 yılında net sıfır emisyon hedefini kanunlaştırmak için çalışmalar yürütmektedir.
Yeşil Yeni Düzenin bu amaçlarına ulaşabilmek başvuracağı başlıca araçlar şunlar olacaktır:
- Çevre dostu teknolojilere yatırım yapmak,
- Endüstriyi daha çok inovasyon için desteklemek,
- Özel ve toplu taşımanın daha temiz, daha ucuz ve daha sağlıklı biçimlerini tasarlamak ve başlatmak,
- Enerji sektörünün karbondan arındırılması,
- Binaların daha enerji verimli olmasını sağlamak
- Küresel çevre standartlarını iyileştirmek
Yeşil Yeni Düzen’in Faydaları Nelerdir?
Yeşil Yeni Anlaşma, temiz enerji ekonomisine hızlı bir şekilde geçiş yapmamıza yardımcı olacaktır. Yenilenebilir enerji dağıtımı için akıllı şebekelere yatırım yapılmasını sağlayarak, enerji açısından verimli üretimi ve düşük emisyonlu toplu taşımayı genişleterek, enerji sektörlerinin kirletici etkisini önemli ölçüde azaltacaktır. Yeşil Mutabakat, sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaya, yüksek ücretli işler yaratmaya, temiz hava, su ve sağlıklı gıdanın temel insan hakları olmasını sağlamaya çalışacaktır.
Daha düşük maliyetler açısından incelediğimizde ise Yeşil Yeni Anlaşma, işçi sınıfı ailelerin enerji verimli evlerde yaşamaları, uygun fiyatlı rüzgâr ve güneş enerjisine erişimi ve uygun fiyatlı toplu taşıma için seçenekler sunarak enerji (elektrik, su, doğalgaz) faturalarını düşürmelerine ve ulaşım maliyetlerini azaltmalarına yardımcı olacaktır. Çok fazla faydası vardır ama özetlemek gerekirse; Yeşil Yeni Anlaşma tek bir yasa tasarısı değil, daha iyi iş fırsatları sağlamak, iklim kirliliğini azaltmak, daha temiz hava ve su ve daha dayanıklı topluluklar sağlamak için ekonomiyi canlandırmak amaçlı politikalar topluluğudur.
Yeni Yeşil Dönüşümün Enerji Sektörüne Etkisi Nedir?
Yeşil Mutabakat ’ın öncelikli alanlarından etkisi şüphesiz enerji sektörüne olacaktır. Avrupa ekonomisine baktığımızda enerji üretiminin ve dönüşümünün AB’deki toplam Sera gazı salımlarının %75’inin kaynağı olduğu görülmektedir. Bu alanda AB Temiz Enerji Paketi’ni oluşturdu ve üç temel öncelik belirledi: Kaynakların güvenliği, finansal karşılama ve sürdürülebilirlik.
AB, iklim hedeflerine ulaşmak amacıyla binalardaki enerji performansını artırmayı planlıyor. 2030 yılında enerji kaynaklarının yüzde 32’sini yenilenebilir enerjiye dönüştürmek istiyor. Elektrik, gaz, binalar, endüstri ve ulaşım gibi çeşitli enerji sektörlerinin karbon salımlarını azaltmak amacıyla entegre edilmesi; fosil yakıt kullanımının yenilenebilir elektrik enerjisi ile yer değiştirmesi; tüm enerji tedarik zincirlerinde, temiz enerjinin ulaşımının kolaylaştırılması öncelikler arasında. Sera gazı salımlarının büyük çoğunluğunu enerji sektörüne borçlu olan Türkiye de Yeni Yeşil Düzene geçiş adımlarını sıklaştırmalıdır.
Yeni Yeşil Düzende neden GES kullanılması gerektiği ile ilgili makalemize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.