Entegro Enerji Sistemleri olarak, güneş enerjisi sektöründe küresel ölçekte yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor, Türkiye pazarındaki deneyimimizle harmanlayarak müşterilerimize en yenilikçi çözümleri sunmayı hedefliyoruz. Bu makalede, 2025’te güneş enerjisi sektöründe öne çıkması beklenen trendlere ve bu trendlerin önemine değineceğiz.
Fotovoltaik teknoloji sürekli gelişiyor ve verimlilik-maliyet optimizasyonu açısından çıta her geçen gün yükseliyor. TOPCon (Tunnel Oxide Passivated Contact) teknolojisi, %25,9’a ulaşan hücre verimliliğiyle öne çıkıyor. Yüksek bifacial oranı, panelin arka yüzeyinden de enerji üreterek toplam verimi artırıyor. Ayrıca üretim süreçlerindeki yenilikler sayesinde hücre verimliliği her +1% artışta panel gücüne 30W’tan fazla eklenebiliyor. Daha ince arka katmanlar ve ultra-fine grid teknolojisi gibi tasarımsal iyileştirmeler, sürdürülebilirliği güçlendirirken maliyetleri de azaltıyor.
TOPCon teknolojisi, yüksek verimliliği ve düşük üretim maliyeti sayesinde güneş enerjisi projelerinde yatırımın geri dönüş süresini kayda değer ölçüde kısaltıyor.
2024 yılının son çeyreğinde TOPCon hücrelerle panel üretimi Türkiye’de de başlamıştı. Bu tip panellerin kullanımı yaygınlaşarak devam edecek. Diğer yandan PERC (Passivated Emitter Rear Cell) hücrelerin üretimi gittikçe azalacak ve muhtemelen 2025 yılında bu hücrelerle üretilen panellerle vedalaşacağız gibi görünüyor.
2025’te Perovskite Solar Hücrelerin yolunu gözlüyor olacağız yine. Perovskite’ların ticari olarak yaygınlaşması için 2030’ları beklememiz gerekecek. 2024 sonu itibariyle TOPCon hücrelerin gölgesinde kalan HJT tipi hücrelerin maliyetlerin düşmesi yaygınlaşmayı sağlayabilir. Bakalım TOPCon dışındaki yeni teknolojiler ülkemizde solar sektörün kullanımına ne zaman sunulacak?
BloombergNEF tahminlerine göre, 2023'ten 2030'a kadar küresel enerji depolama pazarının 2030'a kadar yıllık %21 artışla 137GW/442GWh'ye ulaşması bekleniyor. Bu genişleme, maliyetler düşmeye devam ederken daha yüksek verimlilik sunan NMC'den (Lityum Nikel Manganez Kobalt Oksit) LFP'ye (Lityum Demir Fosfat) geçiş de dahil olmak üzere pil teknolojisindeki gelişmeler tarafından yönlendiriliyor.
2025 yılında da globalde evsel ve şebeke ölçekli depolamalı GES’lerin kurulumu artarak devam edecektir. Özellikle Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde GES’lerin üretimlerinin yüksek olduğu saatlerde elektrik fiyatlarının sıfırın altına düşmesi nedeniyle arbitraj olarak adlandırılan yöntemle bataryalardan ticari ve endüstriyel tesislerde de daha fazla yararlanılacaktır.
Güneş enerjisinin üretim teknolojileri arasındaki oranı arttıkça ve elektrik şebekelerine her geçen gün daha fazla miktarda güneş enerjisi girdikçe GES’lere depolama sistemlerinin eklenmesi zaruri hale gelmektedir. Ülkemizde de pilot depolamalı GES uygulamaları 2024 yılında hayat geçmiştir. 2025 evsel, ticari-endüstriyel ve şebeke ölçeğinde daha fazla depolamalı GES’in kurulmasına şahit olacağız.
Enerji arz güvenliğini ve verimliliği artırmak için birden fazla yenilenebilir kaynağın bir arada kullanılması öne çıkıyor. Solar hibrit sistemlerde güneş panelleri; rüzgâr türbinleri, hidroelektrik santraller veya yüzer güneş uygulamalarıyla entegre edilebiliyor. Bu modeller, elektrik üretimini tek bir kaynağa bağımlı olmaktan kurtarıp performansı ve sürekliliği artırıyor.
Ülkemizde baraj ve gölet potansiyeli, hibrit projeler için geniş fırsatlar sunuyor. Yüzer güneş enerjisi santralleri, buharlaşmayı azaltırken ek enerji üretim alanı sağlıyor. Ayrıca, rüzgâr ve güneşi bir arada kullanan hibrit tesisler, gece ve gündüz üretimini dengeleyerek sürekli enerji kaynağına dönüşebiliyor.
Solar panel fiyatlarının düşüşüne bağlı olarak 2025 yılında özellikle RES’lere daha fazla GES’in eklendiğine şahit olacağız. Bu arada yüzer GES’lerin sayısının yavaş bir şekilde artışına şahit olabiliriz. Tabi ki mevzuatla ilgili engeller aşılabilirse.
Tarım arazilerinin veya seraların üzerine kurulan güneş panelleri, hem enerji üretimi hem de tarımsal verim açısından büyük avantajlar sağlıyor. Paneller, doğrudan gelen güneşi kısmen engelleyerek bitkileri aşırı ısıdan koruyor ve su tasarrufuna katkıda bulunuyor.
Ülkemizde tarım önemli bir ekonomik faaliyet alanı. Agrivoltaik projeleri, çiftçilerin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanırken tarımsal verimliliği de artırıyor. Dünyada patates tarlalarından koyun otlatma sahalarına kadar farklı uygulamalar mevcut. Aynı anlayışı ülkemizde de yaygınlaştırmak, kırsal kalkınma ve enerji güvenliği açısından stratejik bir fırsat yaratıyor.
İnce film ve esnek panel teknolojileri, güneş enerjisinin tasarım ve mimariyle buluşmasını kolaylaştırıyor. Bükülebilir veya katlanabilir paneller, binaların cephesinde, araçların yüzeyinde, hatta giyilebilir teknolojilerde bile kullanılabiliyor. Bu durum, şehir peyzajından günlük yaşama kadar pek çok alanda yeni fırsatlar sunuyor. Ülkemizde mimari ve tasarım alanında bu tarz yaratıcı uygulamalarla güneş enerjisini görünmez bir katma değere dönüştürmek mümkün.
Geçen sene Almanya’da çok sayıda balkon GES kuruldu. Aralık ortası itibariyle bir buçuk milyon evde balkon GES vardı. Balkonlarda elektrik üreten güneş enerjisi sistemlerinin limiti son değişiklikle 600 watt'tan 800 watt'a çıkarıldı. Konutların vazgeçilmez ve en gözde alanlarından olan balkonların ülkemizde de 2025 yılında birer enerji üretim sahası olarak kullanılmasını umut ediyoruz.
Entegro Enerji Sistemleri olarak, en güncel teknolojileri ve sektörel trendleri yakından izleyerek, her müşterimizin ihtiyaçlarına özel, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Danışmanlık, proje tasarımı, kurulum ve işletme-bakım gibi uçtan uca hizmetlerimizle, işletmelerin enerji dönüşümüne katkı sağlıyoruz.
2025’e doğru ilerlerken, enerji dönüşümünüzü hızlandırmak için bizimle iletişime geçin.